CHP’li Özer, 12 Aralık’ta Antalya Kumluca’da yaşanan sel felaketinde serası ve ürünleri zarara uğrayan bazı TARSİM’li çiftçilerin ne sigortadan yararlanabildiğini ne Cumhurbaşkanlığı yardımını alabildiğini söyledi. CHP’li Özer, “Bu iktidar çiftçiyi her
CHP’li Özer, 12 Aralık’ta Antalya Kumluca’da yaşanan sel felaketinde serası ve ürünleri zarara uğrayan
bazı TARSİM’li çiftçilerin ne sigortadan yararlanabildiğini ne Cumhurbaşkanlığı yardımını alabildiğini
söyledi. CHP’li Özer, “Bu iktidar çiftçiyi her türlü mağdur ediyor. Neyse ki az kaldı, biz geliyoruz” dedi.
Antalya’da geçtiğimiz ay yaşanan sel felaketinde mağdur olan örtüaltı üreticilerinden bir kısmının
TARSİM poliçelerindeki hatalı uygulama nedeniyle ödeme alamadığı, TARSİM’li oldukları için
Cumhurbaşkanlığı yardımından da faydalanamadıkları ortaya çıktı. Konuyu dile getiren CHP Antalya
Milletvekili Aydın Özer, “Çiftçinin yüzünün gülmesi için, üreticilerin rahat nefes alması için yeter artık,
söz milletindir!” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün bir konuşma yapan CHP’li Özer, ülkemizin büyük bir kuraklıkla
karşı karşıya olduğunu ve son on yıldır yağış rejimlerinin değiştiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
EKSPERLERİN BİLGİSİ EKSİK
12 Aralık'ta Antalya'nın Kumluca ilçesinde, bir miktar da Finike ilçesini kapsayan bir sel felaketi
yaşadık. Bu sel felaketinde 12 bin dekar arazimiz ve 3 bine yakın çiftçimiz mağdur oldu. Tarım
Sigortaları yani TARSİM, çok iyi düşünceyle kurulmuş, mantıklı kurulmuş, hazırlığı yapılmış
düzgün bir sigorta sistemi ama ne yazık ki sahadaki uygulamaları öyle değil. Bakın, bizim
yaşadığımız bölgede yapılan seralarda kenar betonu yok diye TARSİM poliçesinde sel kapsamı
dışına çıkarılan araziler var. 30 santimlik bir beton; 80 santimlik, 100 santimlik gelen bir suyu nasıl
karşılayabilir? Bunu bir anlatmak lazım, bunu bir öğrenmek lazım.
MÜLKİYET BÜYÜK SORUN
Bu felakette arazi büyüklüğü nedeniyle Türkiye'nin birçok yerinden TARSİM eksperi gönderilmişti
ama eksperlerin eksik bilgi sahibi olduklarını gördük ve üreticilerimiz mağdur oldu. Devlet bir
havuz oluşturdu ve vatandaşlarımıza yardım etti ama poliçesi sel kapsamı dışında bırakılan
TARSİM’li çiftçi ne devlet yardımı alabildi ne de zararlarını sigortadan tazmin edebildi.
Bölgemizde mülkiyet sorunları var. Elli-altmış yıldır süren sorunlar var, davalık araziler var,
özellikle Millî Emlak ile şahıs arasında davalı araziler var. Bu araziler dava bitmediği için TARSİM'e
kayıt yaptıramıyor, ÇKS kaydı yaptıramıyor, sigortalı olamıyor. Bunların önünü açmak lazım.
ARAÇ KASKOSU GİBİ OLMALI
Ayrıca bir araç kaskosunda ne yapıyoruz? Araca bugünkü değeriyle 10 liraya sigorta yaptırdıysak
araç bir kaza yapsa, araç pert olsa kasko sigortası poliçe bedelini o günkü kaza yaptığı değerden
ödüyor ama TARSİM öyle demiyor. Bakın, Antalya Aksu'da bir yıl önce bir hortum felaketi
yaşadık. TARSİM, zararını tazmin etmek için başvuran çiftçiye; “Biz yapılan değerden öderiz yani
sigortanın yaptığı değerden öderiz” dedi. Türkiye'de enflasyon almış başını giderken, eski
değerden ödeme yapınca çiftçiyi mağdur etmiş oluyorsunuz ve çiftçi ekime tekrar dönemiyor,
inşaatını tekrar yapamıyor, serasını tekrar yapamıyor. TARSİM yasasından bu maddeyi çıkarmak
lazım. Aynı araç kaskosunda olduğu gibi, zararı gördüğü zamanki değerler üzerinden tazmin
edilmesi lazım.
NARENCİYEDE SÜRE UZAMALI
Bir de narenciye sigortasında sıkıntı yaşanıyor. TARSİM narenciyeye şubat ayına kadar sigorta
yapıyor. Hâlbuki bizim bölgemizde mayıs ayının sonuna kadar narenciye üretimi var. O yüzden
mayıs ayının sonuna kadar sigorta sisteminin uzatılması gerekiyor.
Biz iktidara geldiğimiz zaman şunu yapacağız: Hallerde çiftçinin üzerinizden kesilen stopaj
vergilerinin dörtte 1'ini bir havuzda biriktirerek afet olan yerlerde bütün çiftçileri sigortalı kabul
edeceğiz ve çiftçilerin bütün zararlarını ödeyeceğiz. Son bir şey daha; çiftçinin yüzünün gülmesi
için, üreticilerin rahat nefes alması için yeter artık, söz milletindir!