• imsa
GÜNDEMHaber Girişi : 13 Şubat 2023 09:51

‘Tehlike devam ediyor!’

‘Tehlike devam ediyor!’
Jeolog ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, deprem ile ilgili yaptığı açıklamasında Kahramanmaraş depreminin geleceği konusunda uyardıklarını belirerek Erzincan-Bingöl arasındaki bölgede de deprem riski olduğuna işaret etti.

Jeolog ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, deprem ile ilgili yaptığı açıklamasında Kahramanmaraş depreminin geleceği konusunda uyardıklarını belirerek Erzincan-Bingöl arasındaki bölgede de deprem riski olduğuna işaret etti.

Görür, Erzincan-Bingöl arasındaki bölgeye de dikkat çekerek orada da yaşanacak deprem riskine dikkat çekti. Naci Görür bir ulusal televizyona yaptığı konuşmasında, “Gerçekten bu olan olayları hazmedemiyoruz. Doğal felâkettir başımıza geldi demek pek de mümkün değil. Bu doğa olayını afete dönüştürmede bizlerin katkısı küçümsenmeyecek ölçüde maalesef. Bu deprem belki çok küçük hasarla atlatamayabilirdi. Büyüklüğü fazla biraz; 7.6. Ama depremi felaket olmaktan çıkanmış, yerleşim alanları deprem dirençli hale getirmeyi becermiş toplumlarda bu afet; yani çok az sayıda can ve mal kaybıyla atlatılabilirdi” dedi.

7 büyük depremden ders çıkarmadık

Deprem tarihine bakarak düşünüyorum ülkemiz için 1939’da tahmini 7.9 şiddetinde bir deprem olduğunu ve 33 bin insan zayiatı verildiğine söyleyen Görür, “1939’dan bu yana ders almış olsaydık. Jeolojinin, inşaat mühendisliğinin gelişmesi farklı olurdu. Biz ders almış olsaydık gerçekten, özellikle devlet olarak ve özellikle de millet olarak, devletini ve hükümetlerini yöneten, onları gözeten, denetim altında tutabilen toplum bilincinde olsaydık, bu ülkeyi deprem dirençli hale getirebilirdik” diye konuştu.

1939’dan 2023’e kadar büyük depremleri sayan Görür “Yöneticilere sormazlar mı? Hiç mi ders almayız. Tarih ders alınsa bu kadar tekerrür etmez” diyerek hükümetleri eleştirdi. Görür, “Büyük ölçüde kabahati milletten çok yönetimlerde, yöneticilerde buluyorum. Bu ülkeyi yönetenler milletin can güvenliğini birinci derecede sağlamak zorundadırlar. Öncelikle bunu, birinci tercih olarak, tartışmasız bunu yapmak zorundadırlar” dedi.

“DEPREMİ BEKLİYORDUK"

Yerbilimcilerin, araştırmanın içinde olanların Kahramanmaraş depremi bekledikleri bir konu olduğunu belirten Naci Görür, “Maraş depremi bizim için gelmekte olduğunu bağıran depremdi. Sebebi de ilk kez Elazığ depremi olduğu zaman 6.8 başka arkadaşlarım da söylemiştir. Ben ilk kez kendi medyamda, yani Twitter attım hem de çıktığım televizyonlarda 'Doğu Anadolu fayı uyandı' diye. Doğu Anadolu Fayı ile Kuzey Anadolu Fayı Bingöl Karlıova'da birleşiyor. İki fay da doğrultu atımlı karakterli. Birbirine sürtünerek hareket ediyorlar. Elazığ fayı uyandı dedim ve dikkatli olmak lazım. Elazığ fayının bir anlamda kardeşi Kuzey Anadolu Fayı, bütün enerjisini 20. asırda boşalttı. Marmara hariç, Jeolojik dönemlerde, tarihi dönemlerde zincirleme depremler ürettiğini biliyoruz. Doğu Anadolu Fayı'nda bir korkum olduğunu söyledim. Karlıova'dan başlayıp Akdeniz'e kıra kıra gidecek dedim. Doğu Anadolu'yu depreme boğup öyle enerjisini boşaltacak, dikkatli olalım dedim. Elazığ depremi, Maraş tarafına, Erkenek, Hatay tarafına enerji transfer etmiş olabilir. Mevcut biriken enerjiyi artırmış olabilir. Dolayısıyla deprem yaratabilir dedim. Bu uyarıyı ilk 2020'de yaptım. Her gün her ay ne zaman imkan olduysa söyledim. Bu ülkede gün geçmiyor ki, 4 veya 4'ün üzerinde deprem olmasın. Maraş'taki depremi bekliyorduk. Çok komplike düşünüp, bilim adamı pozlarına girmeye gerek yok. Doğrultu atımlı faylar enerjisini boşaltırken, yüzde 20'sini uca doğru enerjisini bir miktar gönderiyor. Oralarda en son deprem 1514. Çok fazla sene geçmiş. Enerji birikmiş, 'kırıldım, kırılacağım' noktasına gelmiştir. İşin esbab-ı mucibesi bu” diye konuştu.

DEPREMİ KONUŞANLAR ARASINDA OLMALIYDIK

TBMM'de Deprem Araştırma Komisyonu kurulduğunu ve herkesin çağrıldığını ancak “bir Celal Şengör bir Naci Görür çağrılmadı” diyen Naci Görür, “Ben siyasetle ilgilenmiyorum. Bilim adamlığının dürüstlüğü ve doğruluyla net konuşan insanlarız. Ülkemize hizmetten öteye bir amacımız yok. 75-76 yaşına gelmiş bir adamım. Şimdi İstanbul'un depreme hazırlanması konusunda belediyede hizmet görüyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nde hiçbir hükümetin doğru dürüst katkısı olmaya Marmara'yı tehdit eden dinamikleri ana hatlarıyla ortaya çıkarmış ekibin başındayım. Marmara depremi hakkında bu ülkede bilgilerin temel çalışmaları yapan ekibin karınca kaderince başkanlığını yapmışsam, bizi de bir kere dinle. Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümetlerinden para çıkmadan böyle çalışmalar yaptık. Depremi konuşacaksan o adamların arasında ben de olmalıyım” diye kaydetti.

Depremi bir gerçek olarak kabul etmek gerektiğini ve Bu ülkede ebediyyen yaşayacaksak deprem dirençli kentleri nasıl yaparız onu konuşmak gerektiğine dikkat çeken Görür, “Benim kendimi adadığım nokta bu. Halkın korkmasını anlıyorum, ben de korkuyorum.Sene 2023. Bilimin ve teknolojinin ne duruma geldiğini biliyoruz. Çocukluğumda televizyon icat edilmemişti. Şimde elimizdeki telefonla bütün dünya ile bilgi alışverişi yapabiliyoruz. Deprem hakkında bilinçlenmek, bunları öğrenmek, zayıf noktalarımızı belirlemek, bunu da bilim adamının ağzından duymak sizi korkutmak için değil, hakikati gerçeği bilin ki, bu korkunun kaynağını yok edelim. Siyasiler de benim konuşmamı istemiyorlar. Halkı doğru bilgilendirmek bizim derdimiz. Doğru işleri yapmak. Yöneticiden demokratik anlamda hesap sormak. Neyi yapıp, yapamayacağını talep etmek. Bunlar önemli. Bu duruma gelemezsek bu ülkeyi ebediyete taşıyamayız. Biz kimseyi korkutmak için burada değiliz” dedi.

"DEPREM DİRENÇLİ KENTLER Nasıl oluşur

Depreme karşı ne yapılabileceğinin belli olduğuna dikkat çeken Naci Görür, “Ne yapacağımız belli. Deprem dirençli kentler yapmak zorundayız. Bundan sonra gelen hükümetler birinci önceliği yol, havalimanı olmamalı. Elbette onlar da yapılmamı. Ama birinci özelliği halkın can güvenliğini sağlayacak deprem dirençli kentler yapmak. Deprem dirençli kentler yaratılabilir. Bakın Japonya, Kaliforniya, Meksika'ya. Kentin bileşenleri, yönetim, halk, altyapı, yapı stoku, çevre ve ekonomi. Bir kent bu altı parametrenin bir araya gelişiyle biz ona kent diyoruz. Bunları deprem dirençli hale getireceksin. Bazı alışkanlıklarımızdan vazgeçeceğiz. Yönetimde biz alışagelmişiz, Osmanlı'dan dönemi vali, belediye başkanı kenti yönetiyorlar. Vali veya belediye başkanı afeti yönetecek bir kenti deprem dirençli hale getirebilecek karar mekanizmasını, gerekli altyapıyı hazırlayabilecek nitelikte mi, bilgide mi? Onun için eğitimden geçmesi lazım. Afet yönetimi, risk yönetimi nedir bunu bilecek. Bir vizyonu olacak. Bunu bilen yönetim ancak depremle ilgili, afet müdahalesi ile ilgili koordinasyon ve organizasyonu yapabilir” diye anlattı.

YENİ BİR DEPREM UYARISI

Doğu Anadolu Fayı üçlü noktadan sonra İskenderun Körfezi'ne döneceğini orada ciddi faylar olduğuna dikkat çeken Görür, “Osmaniye Fayı gibi. Bu fay buralara yük bindirmiştir. Depremleri oluşturan mekanizla levha hareketleri. Bingöl'den giden Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı birleşiyor. Anadolu levhası yılda 2,5 cm. hareket ediyorsa, çok sayıda irili ufaklı faylar ortaya çıkıyor. Kahramanmaraş'ta 9 saat arayla iki büyük deprem oldu. Ciddi darbe yiyen bir bölge. Kentlerin deprem dirençli olmadığına bakarsak burada can kaybının fazla olacağı düşüncesindeyim. İstanbul Marmara bölgesinde en fazla 7,5 olacağını tahmin etmemize rağmen. Umarım tek deprem olur. Buna rağmen İstanbul'daki can kaybının daha fazla olabileceğini düşünüyorum.

"ELAZIĞ-BİNGÖL ARASI DEPREMİ YAKINDIR”

Görür, Erzincan, Bingöl, Karlıova arasında Yedisu fayının bulunduğu yer olduğuna ve en son 1790'larda oluştuğunu söyleyerek “Burası yakında kırılır. Çok beklemeyeceğimizi düşünüyorum. Bir de Türkiye'nin güney batı yöresi de biraz sıkıntılı. Zaman zaman büyük depremler üretiyor. Bu aralar çok aktif, bu hareket; dalma batma Ege'de kuzey-güney gerilimi oluşturuyor. Ege'de irili ufaklı deniz içerisinde çok fay var irili ufaklı” diye konuştu.

MÜHÜBE TAŞKIN

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.