Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Antalya Şube Başkanı Volkan Soysal, 11 ilimizde yaşanan deprem sonrası birçok vatandaşın yaşadıkları binaların teste tabi tutulmasını istediğini belirterek, “Çok eski olmayan binaların sahipleri bile arayıp, test y
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Antalya Şube Başkanı Volkan Soysal,
11 ilimizi yerle bir eden deprem sonrası birçok vatandaşın yaşadıkları binalarla ilgili bilinçlendiğini açıkladı.
İmar barışının ilk dönemde güzel bir amaç için çıktığını hatırlatan Soysal, “Vatandaşların iskan sorunu olsun, elektrik su aboneleri olmayan yerler için bir çözüm noktasında başlamıştı. Sonradan maksadını çok fazla aştı. Bu sefer tamamıyla mühendislik hizmeti almamış, projesi olmayan, üzerinde hiçbir şekilde oturulmaması gereken hatta 50 yıllık binalar bile bir şekilde kaçak olmasına rağmen imar barışından kayıt belgesi alarak oturulur duruma geldi. Böyle bir zamanda bu eksik kaldı” dedi.
HÜKÜMET TAVIR KOYMALI
İmar barışının çıkması sırasında en azından binaların bir şekilde mühendislik hizmeti görmesi gerektiğinin atını çizen Soysal, “Ama bu saatten sonra karot raporu alsın ve performans analizine tabi tutulsun. Ev güvenli bir şekilde oturulabilir hale gelirse o zaman kayıt belgesi alınması lazım. Ama bu eksik yapıldı. Meclise kadar geldi, hatta bu sene de gelecekti. Bunun amacı devlete kaynak oluşturmaktı. Tamam ama yine eksik yapılacaktı. Belki de büyük bir şans oldu. İkinci bir imar barışı, geçmedi. Bu saatten sonra her şey değişti. Artık halkımız aşırı derecede bilinçlendi. Beni neredeyse her gün 2-3 kişinin arayarak, ‘binam sağlam mı değil mi?’ diye soruyor. Aynı şekilde İnşaat Mühendisleri Odası Başkanını da arıyorlarmış. Yani herkes binasının teste tabi tutulmasını istiyor. Hatta çok eski olmayan binaların sahipleri bile arayıp, test yapılmasını istiyor. Bu insanlar tekrar imar barışına girerler mi bilmiyorum ama artık herkes çok dikkatli. Ayrıca hükümetin bu konuda tavır koyması gerekiyor” diye konuştu.
GÜVENLİK ÖN PLANDA OLMALI
Artık binaların ekonomik ve estetik olmasının ötesinde güvenli olması gerektiğinin anlaşılması gerektiğini vurgulayan Soysal şöyle devam etti: “Ülke olarak bu konuda yönetmeliklerimiz var. Binaların hepsi çok ciddi standartlara göre yapılıyor. Sorun ne yazık ki uygulanmaması ve bilinç olmaması. Depremden sonra herkes beni arayıp, ‘bizim binayı teste tutalım’ diyor. Önceden ‘güvenilir müteahhitten aldım, benim binam ayakta duruyor’ derlerdi. Yani hiçbir veriye dayanmayan sözler duyardık. 2001 yılından önce yapı denetim gelmemiş bütün binaların normalde yıkılması gerekiyor. Yani imar barışına bile girmesine gerek yok. Çünkü o dönemde betondan, çeliğe kadar hiç birisinin standardı yoktu.Sonuç olarak bu konu siyaset üstü bir konu. Önceliğimizin kesinlikle güvenlik olması gerekiyor. Tamam binalar ekonomik olacak, estetik olacak ve emniyetli olacak ama artık güvenliği tamamen öne çıkarmamız gerekiyor.”
Kubilay ELDEMİRCİ