• imsa
YEREL YÖNETİMLER Haber Girişi : 14 Şubat 2024 15:14

Toprak yoksa yaşam yok!

Toprak yoksa yaşam yok!

TEMA Vakfı Konyaaltı İlçe Sorumlusu Av. Sitare Alkım Ünver, TEMA Vakfı olarak doğanın korunması anlamında da çalışmalar yürüttüklerini söylerken “TEMA Vakfı bugüne kadar Türkiye genelinde 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planlarının ve Bütünleşik Kıyı Alanları Planlarının doğal varlıklar üzerinde tehdit oluşturabilecek bölümlerine yönelik hukuki süreçleri başlatmıştır” dedi.

 

Sitare Alım Ünver, “Planlama, ulusal ve kentsel ölçekte bir kararlar bütünüdür. Sektör düzeyinde ve ülke ölçeğinde alınan yatırım kararları ve belirlenen bölgesel gelişme esasları ile kentsel ölçekte kent mekânını şekillendiren imar planları su, toprak varlıklarını ve biyolojik çeşitliliği etkiler. Dolayısıyla mekânsal planlamada ekosistem anlayışının benimsenmesi, planların tarım ve mera alanlarının amaç dışı kullanımının önlenmesinde etkin hale getirilmesi, planların iklim değişikliğini önleme ve uyum konularında etkin hale getirilmesi, doğal ve kültürel kimliklerin korunma­sı; plan kademelenmesi boyunca sürdürülebilir arazi kullanım politikalarının hayata geçmesinin temel şartıdır.   Bu kabulden hareketle TEMA Vakfı mekânsal planlama kararlarını, üst ölçek yatırım kararlarını yakından izler ve hukuki mücadele yoluyla planlama süreçlerine müdahale eder. TEMA Vakfı bugüne kadar Türkiye genelinde 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planlarının ve Bütünleşik Kıyı Alanları Planlarının doğal varlıklar üzerinde tehdit oluşturabilecek bölümlerine yönelik hukuki süreçleri başlatmıştır” ifadelerine yer verdi.

TOPRAK KORUMA KURULLARI

Tarım alanlarının amacı dışında kullanımı ile ilgili olarak da TEMA Vakfı olarak çalışmaları bulunduğunu kaydeden Ünver, “Topraklarımızın karşı karşıya olduğu en önemli tehdit, tarım alanlarının amaç dışı kullanımı, doğa koruma alanlarının tahribatı, erozyon, yanlış arazi yönetimi gibi konularıdır. TEMA Vakfı’nın gayretleriyle 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun yasalaşması ve 2017 itibariyle Büyük Ovaların ilan edilmesi ile toprak varlıklarının ve tarım alanlarının korunması için önemli bir aşama kaydedilmiştir. Yasa kapsamında kurulan Toprak Koruma Kurulları, toprak ve tarım alanlarının yerel ölçekte korunması için önemli bir araçtır. Birçok ilde TEMA Vakfı temsilcileri, kurullara katılarak tarım arazilerinin amaç dışı kullanımlardan korunması amacıyla çalışmalar yürütür” şeklinde konuştu

ÇED DAVALARI BAŞLATILIYOR

Çevresel etki değerlendirme, en genel anlamıyla, gerçekleştirilmek istenen bir projenin çevre üzerindeki olası sonuçlarını inceleyen bir süreç olduğunu dile getiren TEMA Vakfı Konyaaltı İlçe Sorumlusu Av. Sitare Alkım Ünver, “Çevrenin korunmasına yönelik diğer pek çok mekanizmayla karşılaştırıldığında; çevresel etki değerlendirmenin odağı, istenmeyen etkilerin öngörülmesi ve önlenmesidir. Dolayısıyla ÇED, çevre ve insan sağlığını tehdit edecek yatırımların karar aşamasında kullanılan önemli bir araçtır. Ancak, ekonomik büyümeyle birlikte artan üretim ihtiyaçları beraberinde enerji, maden, inşaat gibi sektörlerdeki yatırımları hızlandırmaktadır” dedi.

Av. Sitare Alkım Ünver, “Bu durum doğa korumayı giderek daha zorlayıcı bir süreç haline getirmektedir. TEMA Vakfı küresel ölçekte gelinen bu noktada, tüm etki değerlendirme mekanizmalarının bütüncül ve etkin bir şekilde çalıştırılması gerektiğine inanmaktadır. TEMA Vakfı hem ÇED ile ilgili mevzuat değişikliklerini hem de kömürlü termik santraller, altın madeni gibi çevre ve insan sağlığını tehdit eden faaliyetlerde ÇED süreçlerini takip ederek gerekli durumlarda hukuki süreçleri başlatmaktadır” açıklamasında bulundu.

Haber: Yalçın KÜÇÜK