Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Antalya Şube Başkanı Abdullah Özçulcu, “Hayat pahalılığı karşısında tüketici tükenmeye devam ediyor” dedi.
Hayat pahalılığına dikkat çeken Başkan Özçulcu, "Çift haneli enflasyon rakamları, üç haneli rakamlara çıkmış, akaryakıta gelen zamlar gıda fiyatlarına yansımış, her geçen gün tüketiciler tükenmiştir" ifadesini kullandı.
TİKETİCİ YOLUNACAK KAZ GİBİ GÖRÜLÜYOR
Hayat pahalılığına ve işsizlik sorununa vurgu yapan Abdullah Özçulcu, “Çift haneli enflasyon rakamları, üç haneli rakamlara çıkmış, akaryakıta gelen zamlar gıda fiyatlarına yansımış, her geçen gün tüketiciler tükenmiştir, enflasyon rakamları iki haneli rakamlara düşmeye başlamışsa da tüketicilerin gelirlerinde artış olmamış hayat pahalılığı karşısında tüketiciler tükenmeye devam etmektedir. TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılı Ocak ayı verilerine göre işsizlik oranı yüzde 9,1 seviyesinde gerçekleşmiştir. İşsizlik rakamları sosyal sorunlara yol açacak boyuta ulaşmıştır. Türk-İş Şubat ayı açıklamalarına göre; açlık sınırı 16 bin 257 TL. Yoksulluk sınırı 52 bin 955 TL. Yaşanan her türlü krizin faturasının tüketiciye ödetilmesi artık alışkanlık haline gelmiştir. Marketlerde her gün etiket değişmekte, çarşı pazarda tezgahların yanından geçilememektedir. Zamlar geldikçe ÖTV ve KDV artmakta olup tüketicinin tüketimden kaynaklı yükü artmaya ve tüketici yolunacak kaz görülmeye devam edilmektedir. Tüketici tükendi, yönetenler seyretti” şeklinde konuştu.
TÜKETİCİ SORUNLARI GÖRMEZDEN GELİNİYOR
15 Mart Dünya Tüketici Hakları gününde Antalya’da tüketici hakları konusunda farkındalık yaratan bir şeyler görmek istediklerini ama göremediklerini kaydeden TÜKODER Antalya Şube Başkanı Abdullah Özçulcu, “Giydirilmiş bir belediye otobüsü, toplu taşıma araçlarında bir afiş, yolcu vapurlarının TV ekranlarında dönen kamu spotlarına rastladık mı? Tabii ki hayır. Tüketici öncelikli projeler yerelde de mutlaka hayata geçirilmelidir. Ve her yıl olduğu gibi, 2024 yılında da zamlar, yoksulluk ve açlıkla mücadele ettiğimiz için, barınma, sağlıklı ekonomik gıdaya ulaşım, sağlıklı çevrede, güvenilir konutlarda yaşam hakkımızı sağlayamadığımız için kısacası evrensel haklarımızın karşılığı olmadığı için 15 Mart Dünya Tüketici Hakları gününü kutlayamıyoruz. Bilinmelidir ki; Biz tüketici örgütleri olarak bir yandan bu mücadelemizi sürdürürken, diğer yandan da dijital çağda sınır ötesi uygulamalardan kaynaklı yaşanan ya da yaşanacak olan tüketici sorunları ile de gerek ulusal gerekse uluslararası mücadelemizi sürdüreceğiz. Çözüm önerilerimizin yasal düzenlemelere girmesi için örgütlülüğümüzü ve lobi çalışmalarımızı artırmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
YOKLUK VE YOKSULLUK GÜNDEMDEN ÇIKMALI
Ülkenin gündeminden yokluk ve yoksulluğun artık çıkarılması gerektiğini sözlerine ekleyen Abdullah Özçulcu, “Artık bizde 15 Martlarda dünyadaki tüketici örgütleri gibi dijital çağda tüketici sorunları konusunda farkındalık oluşturacak çalışmalar yapmak, yapay zekanın tüketicilere etkilerini tartışmak istiyoruz. Bu nedenle ülkenin gündeminden yoksulluk ve açlık sorununu çıkarın, barınma sorununu çözün. Elektrik doğalgaz vb. gibi bazı hizmetlerin kamusal hizmet olarak verilmesini sağlayın. Yıllardır ülkeye hizmet vermiş emeklilerin, asgari ücretlilerin, kısacası yoksulluk ile mücadele eden vatandaşlarımızın alım gücünü arttıracak yaşam kalitesini yükseltecek maaş güncellemelerini acilen yapın. Tüketici yanlısı politikalar oluşturun, tüketicilerin örgütlenmesini engellemeyin, tüketicilerin temsil hakkını kullandırın. AB Üyesi ülkelerde olduğu gibi tüketici örgütlerinin çoğunluğunun onaylamadığı hiçbir uygulamayı yürürlüğe koymayın. Can kaybına ve çevre katliamlarına yol açan vahşi madencilik faaliyetlerini durdurun” açıklamasında bulundu.
TÜKETİCİNİN MADDİ KAYIPLARI KARŞILANMALI
“Şehirlerin, ormanların, koruların, dağların, ovaların, meraların, yaylaların talanına son verin. Betonlaştırmadan vazgeçin, Suyumuzu özgür bırakın, suyumuzu zehirlemeyin” çağrısında bulunan Başkan Özçulcu sözlerine şöyle devam etti: “Tarım arazilerine göz dikerek ranta kurban etmeyin. Küresel şirketleri, doların yeşilini değil, halkı düşünün. Çevreyi, halk sağlığını zehirleyen maden ocaklarını kapatın. Depreme karşı can kaybını asgariye indirecek, tedbirleri derhal alın, bu konuda bilimin sesine kulak verin ve meslek odaları ile işbirliğini geliştirin. Tüketicinin can ve mal güvenliği ile güvenli konutlarda barınmasını sağlayın. Ayıplı bina üretenlerden tüketicinin maddi kaybının karşılanmasını sağlayın. Kusurları nedeniyle can ve mal kaybının artmasına neden olanlardan hukuk önünde gerekli hesap sorulsun. Yaşanan konut krizine son vermek için yabancılara konut satışını durdurun. Gerek merkezi gerekse yerel yönetimlerce tüketici hakları bilincini oluşturmak üzere tüketici örgütleri ile müşterek çalışmalar yapılmasını sağlayın. Anayasanın 172. maddesini somut uygulamalara dönüştürün. Finansman ve lojistik yönden tüketici örgütlerini destekleyin.”
Özçulcu, " TükoDer olarak diyoruz ki; tüketicilerin temel gereksinimlerinin karşılanması için iş istihdamı yaratmak, eğitim, sağlık ve adalet hizmetlerini ücretsiz hale getirmek, herkese sosyal yardım sağlamak yerine hizmetleri paraya bağlayan ve halkımızı dilenciliğe alıştıran anlayışa, Evrensel Haklarımızın Türkiye’de karşılığını bulması, zamlara, yoksulluğa, açlığa, hak ihlallerine karşı, TükoDer olarak tüketicilerle birlikte yolumuza ve mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
Haber: Yalçın KÜÇÜK