TÜM İNSANLIK İÇİN

  • SUR YAPIIIIIII

Öncelikle tüm dostların, ümmeti Muhammed’in ve tüm insanlığın kurban bayramını tebrik eder, tüm insanlığa huzur ve mutluluk getirmesini yüce Yaratıcıdan dilerim.

Nasıl ki Allah (cc), Kur”anda geçmiş zamanlarda ki iman edenlerden bahsederken sizi insanlığın üzerine seçtim dediyse, bugün aynı seçilmişlik müslüman olanlar için olduğunu ifade eden ayet-i kerime ve hadisi şerifler mevcuttur. Bu seçilmişliğin karşılığını kısaca kendimizde sorgulayacak olursak, insanın halife olarak yaratılmışlığı ve yeryüzünde adaletle muamele etmesi gereken insanların, dün olduğu gibi bugün de müslümanlar olduğunu görürüz. Hangi devirde olursa olsun Müslümanlar Allah(cc)'ın RAHMÂN sıfatının tecelligahı olmalıdır.  Rahmân sıfatının tecellisi ise, bu dünya hayatında insanın ölüm anına kadar, Allah(cc) kendisine inanıp inanmadığına bakmadan, her türlü ihtiyacının karşılanacağı ve bu dünya hayatını dilediği tercihlerle sonlandıralabilecek ortamı hazırlamasıdır. Kısacası yüce Yaratıcı insanı kendisine inanmayı zorunlu hale getirmeden seçme hakkı vererek, bu dünya hayatını dilediği şekilde yaşamasına müsaade etmiştir.

O halde Müslümanlar olarak bizlerin görevi, inanan inanmayan diye ayırt etmeden ve hatta insanların bizim gibi iman etmek ve yaşamak zorunda olduklarını düşünmeden adaletli ve ahlaklı bir sistemde yaşamalarını sağlamaktır. Allah (cc) Müslümanlardan sadece insanların ahlaklı ve adil yaşayış şekli olan İslam'dan haberdar olmalarını ve bu haberdar olmalarına engel olan unsurları ortadan kaldırmalarını istemektedir. Böylece insanoğlu adil bir yaşayış şeklinden haberdar olarak dilediği gibi yaşayabilme ve bunun karşılığında da ahirette hesap verme hakkını elde etmiş olsun.

Müslümanların çok zor olmasına rağmen insanlığa huzur ve mutluluğu yaşatması için öncelikle kendi içerisinde adaleti, ahlakı, birbirlerine saygıyı ve tahammül etmeyi yaygın hale getirmesi gerekmektedir. Allah(cc)'ın kendisine inanmayanlara tanımış olduğu düşünce ve yaşama özgürlüğünü Müslümanlar kendi aralarında yaşayamazlarsa insanlığa bunu nasıl yaşatabilirler ki.

Bu dünya hayatının kısa ve geçici olduğunu unutmadan, Müslümanlar birbirlerine ve fikirlerine saygı göstererek, dinleyerek ve birbirlerinin fikirlerinin doğru veya yanlışlığını anlatarak ve doğrusunu göstererek yaşamak zorundadır. Allah kendine inanmayanlara yaşama hakkı tanıdığı gibi, bizlerde adalet ve ahlak çerçevesinde kendimiz gibi düşünmeyenlere diledikleri gibi düşünebilme ve diledikleri gibi yaşayabilme hakkı tanımak zorundayız. İşte o zaman Rahman’ın, adaletinin ve insanlık için ortaya koymuş olduğu ahlaklı yaşayışın temsilcisi olabilelim.

Biraz zor geldi değil mi birbirimize tahammül göstermek, birbirimizin hatalarını örtmek, birbirimizle küsmeden darılmadan tartışarak bile olsa bir arada yaşayabilmek, ama eğer biz müslümanız diyorsak, geçmişte Allah Resulü’nün döneminde olduğu gibi bunları göze almak ve uygulamak zorundayız. 

Bu haftaki yazıyı iç muhasebemizi yapabilmek adına farklı bir bakış açısı olması için kaleme almak istedim. Yine tüm insanlığın adaletli ve ahlaklı bir yaşayışa ulaşması temennisiyle, tüm insanlığın Kurban bayramını tebrik ediyorum. Yeryüzünde ahlaklı ve adaletli bir yaşayışı hakim kılacak Müslümanlara selam olsun.


Etiketler : köşe
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.