Türk müziğinin önemli isimlerinden Kazancı Bedih’in öğrencilerinden Sinan Serkut, geleneksel müzik ve günümüz şarkı anlayışı üzerine çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Sıra gecesi kültürünün aktif temsilcilerinden olan Serkut, eski türkülerin halkın yaşanmışlıklarını taşıyan birer kültürel hazine olduğunu vurgulayarak, günümüz müziğini anlam ve duygu yönünden eksik bulduğunu dile getirdi.
Sinan Serkut, eski türkülerin yalnızca birer müzik eseri değil, aynı zamanda halkın hikayelerini, acılarını ve sevinçlerini günümüze taşıyan kültürel birer belge olduğunu ifade etti. Serkut, "Her türkü, halkın duygularının, yaşanmışlıklarının özüdür. İçinde aşk da vardır, hasret de, kahramanlık da. Bu yüzden türkülerimizi dinlerken sadece bir melodi değil, bir hikaye dinleriz. Onlar, toplumsal hafızamızın bir yansımasıdır ve bu nedenle hala canlıdır" dedi.
"Popüler Kültür, Müziğin Derinliğini Yok Ediyor"
Günümüzde müziğin popüler kültür etkisinde hızla değiştiğini ve bunun kalıcılığı azalttığını belirten Serkut, şunları ekledi:
"Bugün yapılan şarkıların çoğu ne bir hikaye anlatıyor ne de bir duygu yaşatıyor. Hızlı tüketilen bir dünyada yaşıyoruz ve bu durum müziği de etkiliyor. Eskiden şarkılar ömür boyu söylenirdi, şimdi ise birkaç ayda unutuluyor. Şarkı yapmak bir meslek değil, duygu işi olmalı. Maalesef günümüzde şöhret odaklı bir anlayışla üretilen eserler var ve bunlar kültürümüzü zenginleştirmek yerine yozlaştırıyor."
"Gençlere Geleneğimizi Aktarmalıyız"
Sinan Serkut, özellikle genç nesillerin geleneksel müzikle tanışmasının önemine dikkat çekti. Sıra gecesi geleneğinin bu konuda büyük bir rol üstlendiğini belirten Serkut, “Gençleri bu kültüre çekmeli ve türkülerle tanıştırmalıyız. Bu bizim atalarımızdan miras aldığımız bir değer ve ona sahip çıkmak hem bir görev hem de bir onurdur. Kazancı Bedih gibi ustaların emekleri, gelecek nesiller için bir ışık olmalı” diye konuştu.
"Türkülerin Önemi Anlatılmalı"
Serkut, sadece gençlere değil, tüm topluma geleneksel müziğin anlamını anlatmak gerektiğini söyledi. “Türkülerimizi anlamadan kendi geçmişimizi, kendi kültürümüzü anlamak mümkün değil. Bunlar, bizi biz yapan değerlerdir. Eğer bu değerlerimizi kaybedersek, köklerimizden uzaklaşırız. Türkülerimiz ve sıra gecesi kültürü, sadece birer eğlence değil, birer kültür taşıyıcısıdır” ifadelerini kullandı.
Haber: Yalçın KÜÇÜK