ULAŞIMDAKİ SIKINTI BİTER Mİ?

  • SUR YAPIIIIIII

Sorunun cevabı elbette ki kocaman bir HAYIR…

Ne yazık ki geçmiş yıllarda yerel yönetimlerde görev yapan belediye başkanları geleceği göremediği için planlamaları doğru olarak yapamamışlar.

Antalya’da da durum aynen böyle…

Örneğin şu anda Milletvekili olan ve Antalya’ya iki dönem hizmet eden Hasan Subaşı için “Antalya’yı beton kente çevirdi” derler.

Rahmetli Manavoğlu’na bir gün şehrin planlamasını sorduğumda “O zamanki konjektör öyleydi. Bugünün şartları ile o günün şartları aynı değil. Şehrin gelişmeye ve büyümeye ihtiyacı vardı” diye cevap vermişti.

Günümüzde elimizdeki telefon ile dahi pek çok şeyi yapabiliyoruz.

Günümüzde kurduğumuz ekibin içerisinde şehir plancısından makine mühendisine, inşaat mühendisinden çevre mühendisine kadar pekçok alanda yer alabiliyor.

Ne yazık ki geçmiş yıllarda yerel yönetimlerde görev alan yöneticilerin de böyle şansları yoktu.

Daha ziyade şakşakçılar sarardı başkanın etrafını.

Ama geleceği görmek diye bir şey var.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin geleceğini nasıl inşa etti ise yerel yöneticilerin de bulundukları yerde ileriyi görmek gibi maharetlerinin olması gerekiyor.

Antalya’ya hizmet edenler sanırım ulaşım krizini görememiş olacaklar ki şehir merkezindeki ana arterleri dahi dar yapmışlar.

Metro dünyada çok uzun zamandır kullanılmasına karşın ülkemizdeki yöneticiler metroyu ve hafif raylı sistemi dahi çok geç keyfettiği için bu konuda büyük eksiklik oluşmuş durumda.

İnsanları toplu taşımaya alıştırmak yerine toplu taşımadan bıktırarak kendi araçları ile seyahate sürüklerseniz ulaşım sorununun içinden çıkamazsınız.

Hurma bölgesindeki bir kişinin raylı sistem ile kısa sürede siz Lara bölgesine gitmesini sağlayabiliyor musunuz?

Tekerlekli toplu taşıma ile bir noktadan diğer noktaya gidiş ne yazık ki şu Antalya trafiğinde yaklaşık bir buçuk ya da iki saatte ancak olabilir.

Bu nedenle aracı olan vatandaş ulaşım için kendi aracını tercih ediyor ki yaklaşık 40 dakikada gideceği noktaya gidebiliyor.

Şehir içerisindeki trafik keşmekeşliğinden dolayı da insanlar kendi araçları ile ulaşımı tercih ediyor.

A noktasından B noktasına gitmek isteyen bir kişi raylı sistemde olduğu gibi tekerlekli toplu taşıma aracında da ne kadar zamanda gedeceğini bilmeli.

Bunun için de tekerlekli toplu taşıma araçları için ayrı bir yol olması gerekiyor ki bu Antalya’da imkansız.

Trafiği rahatlatmak adına yapılan alt geçitler bir noktaya kadar sizleri getirirken bir noktada yine tıkanıyorsunuz.

Çünkü devamı yapılmadı.

Bazı alt geçitler de hatalı yapıldı.

Örneğin Mevlana alt geçidi… 

Mevlana bölgesinden gelen bir kişi neden eski Real’e doğru gidiyor da 100.Yıl tarafına dönmüyor?

Mevlana tarafından gelenler 100.Yıl tarafına dönmek istediği için özellikle pik saatlerde neredeyse Burhanettin Onat’a kadar uzanan araç kuyrukları oluşuyor.

Samanyolu kavşağına planlanan alt geçit yapılmadığı için trafik o noktada sıkıştıkça sıkışıyor.

Alt geçitler bir sonraki noktada yine alt geçit ihtiyacını doğuruyor.

Alt geçit olmayan bazı önemli kavşaklarda ise trafik düzenlemesi doğru olarak yapılmadığı için ne yazık ki uzun araç kuyrukları oluşuyor.

Teknoloji denilen şeyden yerel yönetimlerin faydalanması gerekir.

Hangi tarafta araç yoğunluğu oluştu ise o noktadaki trafik ışıkları otomatik olarak ayarlanmalı.

Kime ne anlatıyoruz bilemiyorum.

Zira öncelikli geçiş alanı olarak planlanan yan yola dahi ışık koyuluyor ve kırmızı ışık da yanıyor.

Transit geçişin o zaman ne özelliği oluyor?

Ulaşımı ulaşımdan anlayanların eline vermek yetmiyor.

Görevlendirilen kişilerin gerekiyorsa TEKNOKENT’e giderek görüş alışverişinde bulunması gerekiyor.

Çok yüksek rakamlara mal olmadan bu sorun çözülebilir.

Çok zeki gençlerimiz var bu sorunu ortadan kaldıramasalar da azaltacak.

Yeter ki isteyelim…


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.