Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Klinik Psikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ece Varlık Özsoy, koronavirüs nedeniyle tüm dünyada insanların bedensel ve zihinsel stres tepkileri yaşadığını belirterek sınavlara girecek olan öğre
Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Klinik Psikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ece Varlık Özsoy, koronavirüs nedeniyle tüm dünyada insanların bedensel ve zihinsel stres tepkileri yaşadığını belirterek sınavlara girecek olan öğrencilerin içinde bulunduğu durumu unutmayarak onlara daha çok özen göstermemiz gerektiğini söyledi.
Sınav kaygısının, hem biyolojik hem psikolojik hem de toplum, ebeveyn, okul, arkadaşlar gibi sosyal sistemin de etkilediği ve etkilendiği bir biyopsikososyal sorun olarak ele alınabileceğini belirten Özsoy, sınav kaygısının, sınav esnasında öğrenilmiş bilgileri hatırlamayı güçleştirebileceğini veya sınava yönelik etkili ders çalışma ya da test alma becerilerini olumsuz şekilde etkileyebileceğini ifade etti.
Sınav kaygısını yönetebilmenin mümkün olduğunu söyleyen Özsoy, Sınava yeterince hazırlanmak sınav kaygısını yönetmede ilk adımlardan birisidir. Sınavı kazanmalıyım değil, sınavı kazanmak istiyorum daha doğru bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım motivasyonunuzu arttırır. Çözüm yolları sunar. Sınav esnasında ise, sınavla ilgili size kaygı verici olumsuz düşüncelerin yerine sınav anında sizi iyi hissettirecek ve sınava odaklanmanızı sağlayacak olumlu cümlelerinizi oluşturun dedi.
Fizyolojik ve davranışsal belirtileri azaltmak için uyku ve beslenmeye özen göstermek gerektiğini ifade eden Özsoy, Her gün 15 dakika fiziksel aktivite, gevşeme ve nefes egzersizleri ile bilgece farkındalık egzersizleri fiziksel belirtileri ciddi oranda azaltabilir. Sınav esnasında hızlı gevşeme egzersizleri ve kontrollü nefes uygulamaları işinize yarar. dedi.
Sınav esnasında belli düzeyde bir gerginlik yaşamanın normal olduğunu, hatta performansı olumlu etkileyebileceğini ifade eden Özsoy, Sınav esnasında yanıtlayabileceğiniz sorulardan başlamak, sorulara hızlıca göz atmak, belirli bir süre geçtikten sonra cevaplanamayan soruyu bırakıp diğerine geçmek, soruları okurken altını çizmek, işaretlemek, yuvarlak içine almak performansınızı olumlu etkileyebilir şeklinde konuştu.
Sınav kaygısı yaşayan bireylerde sıklıkla gördüğümüz bir inanç da Başarılı olursam sevilirim, onaylanırım ve varlığım kabul edilir şeklinde olmaktadır diyen Özsoy şöyle devam etti: Ailelere tavsiyemiz; çocuklarınızı koşulsuz sevin, bunu da onlara lütfen gösterin. Çocuklarınızı başarılı olduğu için değil sadece çocuğunuz olduğu için sevilmeye değer olduğunu, onaylandığını, önemli olduğunu ve beğenildiğini onlara sarılarak, konuşarak ve davranışlarınızla gösterin. Unutmayın sınav sadece belirli bir konuda veya konu grubunda neyi ne kadar bildiğimizi gösterir. Sınav, bir geri bildirim alma ve bunu fırsata çevirme aracıdır. Asla kişiliğe yönelik bir değerlendirme değildir. Sınavların çocuğunuzun kişiliğini değerlendiren bir ölçü olmadığını, kazanmak kadar kaybetmenin de hayatın bir parçası olduğunu anlatmamız önemlidir.
Koronavirüs salgını nedeniyle Dünyanın zor zamanlar geçirdiğini ifade eden Özsoy Önümüzdeki dönemin nasıl olacağına yönelik belirsizlikler, her gün yeni gelen haberler, normalleşme süreciyle ilgili düşünceler, maddi ve manevi sıkıntılar. Tüm bunların sonucu olarak kaygı ve korkular yaşamakta, bedensel ve zihinsel olarak stres tepkileri göstermekteyiz. Böylesine sonunu öngöremediğimiz ve devam eden stresör karşısında hepimiz kaygılanırken, Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) girecek öğrencilerimizin içinde bulunduğu durumu unutmayalım. Bu noktada gençlerimize daha çok özen göstermeliyiz dedi.