Kültür Bakanlığı envanterlerine göre Türkiye’nin 100 bine yakın doğal veya kültürel varlığa sahip olduğunu da vurgulayan Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, Kaleiçi’nin korunmasıyla ilgili “Bütün vandallık girişimlerine rağmen Kaleiçi iyi korunmuş bir yer” diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Çevik, “UNESCO’nun yaptığını ulusal ölçekte önce biz yapmalıyız” dedi. Kısa adı UNESCO olan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nü anlatan Prof. Dr. Çevik, dünyada 160 ülkede 981 doğal veya kültürel varlığın, UNESCO’nun koruma listesinde bulunduğunu hatırlattı.
Türkiye’den sadece 11 anıtın bu listede olduğunun altını çizen Çevik, “UNESCO’nun koruma altına alınan yerler listesinin yanında bir de yedek liste var. Asıl listeye girmeyi amaçlayan bu listede ise Türkiye’den 41 doğal ya da kültürel varlık bulunuyor” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Çevik, “Geçmişten gelen değerlerin korunması temel değerdir Ancak bu bilinç öyle kolay oluşmuyor. Benim önerim, öncelikli olarak Antalya’da korunması gereken yerlerin bir listesini çıkarmak. Koruma Kurulu’nda bunun altyapısı zaten mevcut. Ardından öncelik sırasına göre bir sıralama yaparak, en acil korunması gereken yerden başlamak üzere koruma projeleri hazırlamak. Yani UNESCO’nun yaptığını ulusal ölçekte önce biz yapmalıyız. Anıtlarımıza sahip çıktığımızı göstermeliyiz” şeklinde konuştu.
Kaleiçi’nin öncelikli olarak, geleneksel yapıya aykırı betonarme binalardan arındırılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Çevik, “Bunu yapmadan, diğer yapılara müdahale etme şansınız yok. Vaktinde bu yönde bir proje yapılmıştı ancak o dönemin yöneticileri buna yanaşmadı” ifadelerini kullandı.Prof. Dr. Nevzat Çevik, bütün vandallık girişimlerine rağmen Kaleiçi’nin iyi korunmuş bir yer olduğunu ifade eden Çevik, “Kaleiçi büyük bir mucize. Bu düzeyde nasıl korunmuş hayret. Bunca yıkıcı girişim, rant darbesi karşısında bugün Kaleiçi’nden eser kalmaması lazımdı” diye konuştu.
Yalçın KÜÇÜK