VERGİDE ADALET NEREDE?

  • imsa

Vergiler, devletin en önemli gelir kaynaklarından biri olup, kamu hizmetlerinin finansmanında ve ekonominin sürdürülebilirliğinde kritik bir rol oynar. 

Ancak, içinde bulunduğumuz ekonomik darboğaz, vergi sisteminin adaleti ve etkinliği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. 

Ekonomik krizden çıkmak adına getirilen yeni vergiler ve bazı mevcut vergilerdeki düzenlemeler, toplumun farklı kesimlerinde farklı yankılar uyandırıyor.

Vergi sistemi, adil ve dengeli olması gereken bir yapıdır. 

Ancak, küçük esnafın yaşadığı vergi yükü ile büyük şirketlere tanınan ayrıcalıklar arasındaki uçurum, toplumsal adalet duygusunu zedeliyor. 

Küçük esnaf, vergi borcu 20 bin lirayı geçtiğinde hesaplarına hemen bloke konulurken, milyonlarca lira vergi borcu olan devasa firmaların hesaplarına dokunulmaması, bu kesimde büyük bir haksızlık hissi yaratıyor. 

Bu durum, ekonomik yüklerin adil dağıtılmadığı algısını güçlendiriyor ve esnafın devlete olan güvenini sarsıyor.

Vatandaşlar, vergi sisteminde yapılacak değişikliklerle adaletin sağlanmasını bekliyor. Özellikle lüks tüketim mallarına uygulanan vergi oranlarının artırılması, toplumun geniş kesimlerinde destek buluyor. 

Elmas gibi yüksek değerli ürünlerden alınan yüzde 1'lik vergi diliminin yüzde 30'lara çıkarılması gerektiği yönündeki talepler, bu ürünleri satın alabilen varlıklı kesimin daha fazla katkı sağlaması gerektiği düşüncesine dayanıyor. 

Aynı şekilde, yat ve özel uçak yakıtlarındaki vergi oranlarının artırılması, toplumsal adaleti sağlamak adına önemli bir adım olabilir.

Toplumun geniş kesimleri, kendilerini doğrudan etkileyen vergi oranlarında indirim bekliyor. 

Günlük hayatın vazgeçilmez ihtiyaçlarına yönelik vergilerin azaltılması, ekonomik krizden en çok etkilenen kesimlerin rahatlamasına katkı sağlayabilir. 

Vatandaşlar, lüks tüketim mallarından ve varlıklı kesime yönelik daha yüksek vergilerden elde edilecek gelirin, temel ihtiyaçlardaki vergi yükünü hafifletmek için kullanılmasını talep ediyor. 

Bu tür bir düzenleme, sosyal adaletin sağlanması ve toplumsal huzurun korunması açısından kritik öneme sahiptir.

Mevcut vergi sisteminin, adil bir yapıya kavuşması için kapsamlı bir reform ihtiyacı olduğu ortada. 

Küçük esnafın üzerindeki vergi yükü hafifletilmeli, büyük şirketlerin vergi yükümlülükleri artırılmalıdır. 

Vergi oranlarının adil bir şekilde dağıtılması, devletin gelirlerini artırırken toplumsal huzuru da koruyacaktır.

Sonuç olarak, vergi sistemi, toplumsal adaleti sağlamak adına yeniden yapılandırılmalı ve ekonomik yüklerin dengeli bir şekilde dağıtılması sağlanmalıdır. 

Küçük esnafın haklı taleplerine kulak verilmesi ve vergi reformlarının bu doğrultuda yapılması, toplumun farklı kesimlerinin devlete olan güvenini yeniden tesis edecektir.