• SUR YAPIIIIIII
EKONOMİ Haber Girişi : 29 Haziran 2022 10:00

Verimsizliğin Bir Nedeni de Rant Ekonomisidir

Verimsizliğin Bir Nedeni de Rant Ekonomisidir
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun katılımıyla gerçekleşti.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun katılımıyla gerçekleşti. Başkanı Topaloğlu, ATSO tarafından Kemer’e yaptırılan Eğitim ve Sanat Merkezi dolayısıyla, Kemer halkı adına Başkan Davut Çetin’e, Oda Organları ve Üyelerine teşekkür etti.

 

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Süleyman Özer’in başkanlığında gerçekleşti. Toplantının açılışında bir konuşma yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Oda faaliyetlerinin yanı sıra kent ve ülke gündemine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

 

Geçen ay orman yangınlarına karşı dikkatli olunması yönünde uyarıda bulunduğunu hatırlatan Davut Çetin, “Maalesef Marmaris’te yangın geçen yıl yaşadığımız kabusu hatırlatmış oldu.Bugünlerde ormanların 7/24 izlenmesi, her yerde teyakkuzda olunması gerekiyor. Manavgat yangının acısı halen tazeliğini koruyor. Artık herkes bu konuda sorumluluk almalıdır” dedi. Başkan Çetin, son dönemde öğrencilerle ilgili üzücü haberler ve bitmeyen kadın cinayetlerininde ülke gündeminde olduğunu hatırlatarak, “Asıl mesele ülkemizde insan sevgisini, yaşam sevgisini, saygıyı ve vicdanı yeşertmektir” ifadesini kullandı. Antalya kamuoyunda gündemde olan Antalya Lisesi’ne de değinen Çetin, “Antalya Lisesi gibi kurumlar ve o yapılar toplumun hafızasıdır, kentin kimliğidir, kültürüdür. Bu tür eserleri manevi değerlerini dikkate alarak korumalıyız” diye konuştu.

 

ASGARİ ÜCRET ARTIŞI

 

ATSO Meclisi’nde yapılan anketin sonuçlarının sürpriz olmadığını belirten Davut Çetin, “Ekonomide sıkıntılar devam ediyor. Turizm daha iyi, ihracatın arttığı sanayi sektörleri daha iyi, ama alım gücünün düşmesi iç piyasayı daraltıyor. Ciro artışı %200-300 olan sektörlerin yanında ciro artışı enflasyonun altında kalan sektörlerimiz de bulunuyor. Şimdi Temmuz ayında ücret artışları gündemde. Asgari ücret artışı ciro artışı enflasyonun altında kalan sektörler için ağır bir yüktür. Kuşkusuz yüksek enflasyon karşısında ücretlerin güncellenmesi zaruri hale gelmiştir. Ancak istihdamın korunması için ücret artışı, vergi yükünün azaltılmasıyla sağlanmalıdır. Aksi halde ücretler artacak, enflasyon artacak, kur artacak, sonra yine ücret, kur, enflasyon artacak ve bir kısır döngüye girmiş olacağız” dedi.

 

KREDİYE ERİŞİM

 

ATSO Başkanı Davut Çetin’in konuşmasında öne çıkanlar şöyle;

 

“Son günlerde üyelerimizden krediye erişim konusunda yakınmalar geliyor. Hem kredi alınamıyor hem de faizler %40’a kadar yükseldi. Ekonomi yönetimi enflasyonu dizginlemek için kredi artışında frene bastı. Kredinin dövize gitmemesiiçin her gün yeni kararlar alınıyor. Kur artmasın diye Hazineden kur korumalı mevduata faiz ve kur farkı ödeniyor, faiz geliri vergiden muaf tutuluyor. Gelir Ortaklığı Senedi çıkarılıyor. Merkez Bankası dövizi durdurmak için piyasaya döviz vermeye devam ediyor. En son şirketlerin döviz mevduatı ile ilgili kısıtlayıcı kararlar alındı.  Buna rağmen biz KOBİ’lerin sermaye ihtiyacı için KGF kredi paketinin artırılmasını istemiştik, KGF paketinin 60 milyardan 100 milyara çıkacağı söylendi, ama muhtemelen kredi artışı yavaş ve kontrollü olacaktır.

 

Ekonomide daha çok günlük veya güncel sorunları konuşmaya devam ediyoruz. Yapısal reformlar konusunu unutmamalıyız. 3600 ek gösterge, EYT gibi konular elbette güzel, ama SGK açığı ne olacak, KDV ve ÖTV nasıl azalacak konuşan yok. Reformlarla ekonomide verimliliği, teknolojik dönüşümü, yeşil dönüşümü başarmalı, çalışanları ve genç nesilleri daha verimli hale getirmeliyiz. Fiyat ve kur istikrarını sağlayarak yabancı sermaye yatırımı çekmeliyiz. Aksi halde gelecek yıldan itibaren tekrar diyet yapmaya mecbur kalırız.

 

 

Müşterek komiteler toplantısında da söyledim, Türkiye’de yüksek enflasyonun ve verimsizliğin bir nedeni de rant ekonomisidir. Arsa, arazi, imar tadilatı rantı Türkiye’de kalkınmanın önünde bir engel haline gelmiştir. Bir taraftan bir kararla, bir plan değişikliğiyle milyonlar aktarılıyor, diğer taraftan biz burada asgari ücret artarsa ne yapacağımızı düşünüyoruz.

 

Rant yüzünden ekonomi zayıflıyor, şehirlerimiz plansız büyüdüğü için şehir ekonomisi bereketsiz oluyor, iş ahlakı ve sosyal ahlak bozuluyor. Ekonomide gelir ve kar dengesi bozuluyor, adalet kalmıyor. Geçen gün de söyledim, artık dürüstlük enayilik, menfaat sağlamak başarı oldu. Hakkaniyet, ilke, kural diye bir kültür kalmadı. Şehirlerimizi ve sektörlerimizi rant kültürüne teslim etme vebali hepimizin üzerindedir. Bu işin, siyaseti, partisi yoktur, arsa, arazi rantı, imar rantı artık siyaset üstü bir soruna dönüşmüştür. Bugün sivil toplumun en fazla konuşması gereken konu budur.  Ülkemizi, şehrimizi seviyorsak, ben vicdanlıyım, dürüstüm diyorsak artık kendi mahallemizin, ilçemizin, şehrimizin kapısının önünü temizlemek mecburiyetindeyiz. Türkiye’de geçen yıl emlak vergisi veya bina vergisi olarak 10 milyar lira alındı, arsa vergisi olarak 3 milyar alındı, arazi vergisi zaten yok. 38 milyon konut var, 10 milyar emlak vergisi konut başına 263 lira demek, 10 paket sigara parası. Faizden vergi almıyoruz, emlakten, arsadan, araziden almıyoruz. Devletin içerden ve dışardan borçlanması çözüm değildir.

 

Vergi ücretten, elektrikten, benzinden değil, rant gelirinden, faizden alınmalıdır. Her türlü kayıtdışılığın, haksız kazancın önüne geçilmelidir. Bunlar yapıldığı anda Türkiye’de enflasyon düşer, yatırım ve üretim de artar.

ANTALYA VERİLERİ

 

İstihdam verilerinde kayıtlı istihdam artışında bu yıl Türkiye ortalamasının üzerindeyiz ve hatta istihdam edilen kişi sayısı artışında İstanbul’dan sonra ikinci sıradayız.

 

 

 

 

 

 

 

Dönem

Antalya

Antalya

Antalya'da Değişim(%)

Türkiye'de Değişim(%)

2021

2022

Yabancı Turist Sayısı

Ocak - Mayıs

715.418

2.254.616

215,15

207,10

Zorunlu Sigortalı Sayısı

Mart

531.505

594.593

11,87

5,66

SGK Esnaf Sayısı

Mart

110.920

118.171

6,54

5,86

SGK Tarım

Mart

29.428

25.986

-11,70

-11,70

Nakdi Krediler (Kamu+Özel)(bin TL)

Nisan

146.613.811

207.879.881

41,79

48,17

Dahilde Alınan KDV Tahsilatı

Ocak-Mayıs

555.623

1.131.544

103,65

38,55

İhracat (bin dolar)

Ocak-Mayıs

766.020

884.715

15,50

20,70

Yaş Meyve-Sebze İhracatı (bin dolar)

Ocak-Mayıs

259.739

275.226

5,96

-1,02

Yatırım Teşvik (Sabit Yatırımlar Milyon TL)

Nisan

1.389

11.956

760,76

27,64

Otomobil Sayısı

Nisan

562.524

594.005

5,60

4,00

Konut Satışı

Ocak-Mayıs

18.673

30.194

61,70

37,74

Ticarethane Elektrik Tüketimi (MWh)

Mart

201.484

266.862

32,45

12,36

Antalya Hal Ürün Ortalama Kg Değeri (TL)

Mayıs

3,85

8,68

 125,45   

 

 

 

 

 

 

 

 

SGK’ya kayıtlı esnaf ve işveren sayımız artıyor, tarım üreticisi sayısı ise azalmaya devam ediyor.

 

Kredi artışında Türkiye’nin gerisinde görünüyoruz, bunun nedeni Türkiye’de büyük şirketlerin daha fazla kredi kullanmasıdır. Dahilde KDV ticareti yansıtan bir veridir, görüldüğü gibi ilimizde tahsilat artışı %103 oranıyla Türkiye ortalamasının oldukça üzerindedir.

 

İhracat artışımız 5 ayda %15 görünüyor, Haziran ayında artış tek haneye geriledi. Sanayide kimya, metal, elektrik-elektronik, maden ihracatımız pozitif, ama diğer sanayi sektörlerinde ve yaş meyve sebze ihracatında düşüş var. Elektrik, doğal gaz ve diğer girdi maliyetleri, navlun maliyeti ve tedarik sorunları ihracatta yavaşlamaya neden oluyor.

 

Yatırım teşvikleri havalimanı işletmesinin 10 milyarlık yatırımı sayesinde çok artmış görünüyor. Pandemi döneminde sanayi ve turizm yatırımları düşmüş, tarım yatırımları artmıştı, şimdi tersini görüyoruz.Aslında yatırım maliyetlerini dikkate aldığımızda yatırım cephesi toparlanmış sayılmaz. Konut satışında ve konut fiyatlarında da önde olmaya devam ediyoruz. 

 

BİR KASA DOMATES BİR DİŞ MACUNU BİLE ETMEZSE TARIM GELİŞMEZ

 

Tarımda ürün fiyatlarımız %125 gibi yüksek oranda artmıştı, halen ortalamada geçen yılın oldukça üzerinde fiyatlar var. Ancak son günlerde domates gibi ürünlerde fiyatlar geriledi. Kaliteli ürünlerin fiyatı yüksek, ama 1-2 liraya satılan domates de var.Bir kasa domates bir diş macunu bile etmezse tarım gelişmez.  Tarımda arz planlaması, ürün kalitesi ve ihracat sürekli gündemimizde olması gereken hususlardır.

 

Turizme gelecek olursak, bugünlerde havalimanımıza günde 60-70 bin arasında yabancı ziyaretçi geliyor. Haziran sonu itibariyle turizmde 4 milyon 300 bin civarında bir ziyaretçimiz var. Geçen yılın %200 üzerindeyiz, 2018’in %10, 2019’un %23 gerisindeyiz. Kaybımız savaş nedeniyle Rusya pazarındaki düşüşten kaynaklanıyor.

 

ALMANYA PAZARINDA 2019’A YAKLAŞTIK

 

Almanya pazarında 2019’a yaklaştık, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinde de 2019 yılını geçmiş durumdayız, ama Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya’da savaşın etkisini yaşıyoruz.

 


Geçen yıl Rusya ve Ukrayna belirleyici olmuştu. Rusya 2019 yılında 5,5 milyonluk bir pazarımızdı, savaş olmasaydı Rusya ve Ukrayna’dan 7 milyondan fazla ziyaretçimiz olurdu. Rusya’da savaşa rağmen enflasyon oranı %17, Ruble savaş öncesinden daha değerli bir para oldu. Rus turistler yurt dışına 10 bin dolar çıkarabiliyorlar, yani potansiyel var, Antalya’ya talep var, ama uçak seferleri yetmiyor.

 

Bu konuda Bakanlıklarımız çok çaba harcadı, uçak seferleri için özel teşvikler çıkarıldı.Umarım ki bu çalışmalar daha iyi sonuçlar verir. Ayrıca Avrupa’da covid vakalarında artış nedeniyle yeni önlemlerin alınması da konuşulmaktadır. Olumsuz bir gelişme olmamasını, sezonu en iyi performansla geçirmeyi temenni ediyorum.

 

Aslında uçak olsa bu fiyatlarla diğer ülkelerden de daha fazla turist gelir. Çünkü fiyatlarımız rakip ülkelere göre çok avantajlı oldu.  Geçen ay Turizm Rekabet Gücü 2021 Yılı Endeksi Yayınlandı. Türkiye 117 ülke arasında turizm rekabet gücünde 45. Sırada görünüyor. Dünya turizminde iyi olduğumuz alanlar havalimanlarımız, hava taşımacılığı, kültür varlığımız, otel fiyatlarımız, çalışanların hizmet kalitesi, sağlık hizmetlerimiz ve rent a car hizmetlerimizdir.

 

Turizmde fiyat rekabetinde ise 18. sıradayız. Bu iyi mi kötü mü değerlendirmeyi size bırakıyorum.

 

Turizmde Ülkelerin Fiyat Rekabeti Sıralaması

1

Kazakistan

2

Malezya

3

Mongolistan

4

Angola

5

Nepal

6

Mısır

7

Bolivya

8

Kırgız Cumhuriyeti

9

Yemen

10

Lesotho

11

Kolombiya

12

Botswana

13

Tunus

14

Laos

15

Vietnam

16

Pakistan

17

Gürcistan

18

Türkiye

19

Ermenistan

20

Endonezya

Kaynak: World Economic Forum 2021 Report

 

Kazakistan fiyat avantajında lider olmuş, bizden önce Mısır, Tunus, Vietnam, Gürcistan var, Endonezya, Hindistan gibi ülkeler bizden sonra geliyorlar. Bu sıralama fiyat kalite dengesi bakımından fiyatlarımızın düşük olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle kaliteye, fiyata dikkat etmek gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Türkiye bu kalitede ürün ve hizmeti daha yüksek katma değerle sunmalıdır.

 

Yıllarca turizmde yatak kapasitesinin çok fazla olduğunu söyledik, son yıllarda villa ve apart turizmi yatırımları da çok arttı ve yatak kapasitemiz nereye çıktı bilmiyoruz.

 

Bu kapasiteyle fiyatların düşmemesi için hem turizmi çeşitlendirmeli hem de tüm tesislerde belirli bir kalite standardını korumalıyız.

 

SEKTÖREL SORUNLAR

 

Komitelerimizin gündeminde ekonomik sorunlar kadar sektörel sorunlar da bulunuyor. Burada ortak sorunlara biraz değinmek istiyorum.

 

Yarın TOBB’da Cumhurbaşkanı Yardımcımız ileHazine ve Maliye, Sanayi ve Teknoloji, Ticaret,Tarım ve Orman, Enerji ve Tabii Kaynaklar,Çalışma Bakanlarımızla toplantı yapılacak.Sorunlar ve talepleri bir kez daha kendilerine sunacağız. Komitelerimizin sorunlarını Bakanlarımıza bizzat iletebilirim. Ben son komite gündemlerinden söz edeceğim, siz de ayrıca önemli konuları dile getirin lütfen.Komite taleplerinden birisi madencilik grubumuzun ruhsat bedelleri süresinin uzatılmasıdır.

 

Komitelerimizin önemli bir gündem maddesi kira artışlarıdır. İşyeri kira artışlarına da sınır getirilmesi talepleri haklıdır, maalesef mülk sahibi-kiracı tartışmaları bazı yerlerde cinayete kadar varmıştır. Enflasyonun maliyetinin her kesime adaletli dağıtılması gerekirdi. Bu konuda işyerleri için de daha makul oranlar belirlenmesi doğru olacaktır.

 

 

3. grup (Madencilik)

Ruhsat bedelleri ödeme sürelerinin uzatılması

10. grup(Deri-ayakkabı)

İşyeri kira artışlarına sınır getirilmesi

12. grup (Mobilya)

Lojistik maliyetleri ve montaj elemanı eğitimi

14. grup (Akaryakıt-gaz)

Kar marjı erimesi ve dağıtım şirketleri uygulamaları, işbaşı eğitim programı desteği, fiyat farkı ve sözleşme feshi oranları

18. grup (Plastik, alüminyum)

Deniz suyu kirliliği, zift türü atıklar, Geri dönüşüm-atık sektöründe çalışan işyerlerinin denetlenmesi

20. grup (İzolasyon, seramik)

Enflasyon muhasebesi

26. grup (Elektrik)

GES destekleri toplantısı düzenlenmesi

30. grup (İnşaat)

Konut fiyatlarında artışa karşı öneriler raporu

36. grup (Konaklama)

Güvenli turizm sertifikası uygulamasının gönüllü olması

37.grup(Yiyecek-içecek hizmetleri)

İşyeri kira artışlarına sınır getirilmesi

38. grup (Reklam, fuar)

Yabancı ülke vatandaşlarının kayıtdışı ticari faaliyetleri, akaryakıtta ÖTV’nin kaldırılması

40. grup (Sigorta)

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.