Bazı kavram ve konular vardır ki bunlara ya çok fazla anlam yükler ya da çok hafife alarak, gerçek karşılığını hayatımızda veremeyebiliriz. Bu bağlamda din konusunu da hayatımızda yerli yerince oturtamadığımızı düşünüyorum. Ya kıldan ince kılıçtan keskin diyerek gözümüzü korkutmuş ya da Müslümanım işte deyip hayatımızda hiç bir kuralına yer vermiyoruzdur.
Oysa Yüce Yaratıcı hiçbir canlıya nerede ve nasıl yaratılması gerektiği hususunu sormamış ve bizleri de insan olarak yaratmıştır. İşte o en başta insan olarak yaratılmanın saflığını koruyabilmenin nasıl olacağını bize öğrettiği yöntemin adına din denir. Kısacası din hayatta insan olarak kalabilmenin ve insan olarak ölebilmenin adıdır. İnsan olarak kalabilmenin uğraşılarıyla elde ettiğimiz hiçbir şey, insanın dışında hiç bir şeyin özüne, hatta Yüce Yaratıcıya bir katkısı ve faydası yoktur. İnsan olarak kalabilmenin tek faydası, insanın hem kendisine hem de yaşadığı ortamın bozulmamasına faydalıdır.
Bu bağlamda bakacak olursak Yüce Yaratıcı, İnsanların insanlığını kaybetmeye başladığı zamanlarda bir uyarıcıyla insanların insanlığına kavuşması için bir yol gösterici (peygamber) göndermiştir. Bu da Yüce Yaratıcının Rahman sıfatının tecellilerindendir. Yüce Yaratıcının, insanlara gösterdiği doğru yolun dışında kalan ve önceki bozulan toplumların halini anlatabilmek için, yol gösterici (peygamberler) geçmiş yaşayış şekillerine cahiliye demişlerdir. Yani dünyada Erdemli bir şekilde nasıl yaşanılacağını bilmeyen insanların uydurdukları hayat tarzına cahiliye ifadesi kullanmışlardır.
Aslında kısacası din dünyada nasıl yaşanılacağının basit bir formülüdür. Ya adalete ve ahlaka uygun, Yaratıcının gösterdiği yolda hayatın sonunu kucaklarsın ya da kendi uydurduğun bir yöntemle insanlara ve çevreye zulmederek ama sanki bunu insanların ve çevrenin faydasınaymış gibi sunarak hayatın sonuna varırsın. Geçmişte her devirde olduğu gibi yol gösterici (peygamberlerin) ortaya koymuş olduğu adaletli ve ahlaklı yaşayışı bozarak kendilerine göre yeni bir din oluşturan yani yeni bir yaşayış şekli oluşturan insanlar hep olagelmiştir.
İyide, buraya kadar yazdıklarının bu günle ilgili ne alakası var diyecek olursanız aklımın erdiği kadarıyla şöyle anlatmaya çalışayım. İlahi dinleri bozmak isteyerek kendilerince ilahlaşmayı düşünenlerin ortaya koymuş oldukları, insanların gözünü boyayacak ve adeta insanların bu ne kadar doğruymuş diyeceği ilizyonistlik söylemler ile yola çıkmalarıdır. Ve bir önceki yaşayış şeklini kötüleyecek aynı zamanda cahillikle suçlayacak bir ifade kullanmalarıdır. Günümüzde bu ifade modern ve Çağdaş kelimeleridir. Yani geçmişteki bütün yaşayış şekillerinin üstünü çizmenin ifadesidir.
Çok dikkatli bakacak olursak günümüzde yeni bir din ihdas edilmektedir. Yani insanların dünyada nasıl yaşayacaklarını ve yaşayış şekillerinin kurallarını ortaya koyan yeni bir din. Fazla meraklandırma dan söyleyeyim yeni dinin adı bilim dinidir. İnsanların yeryüzünde nasıl yaşayacaklarını bütün detaylarıyla, insanların ve çevrenin adına ne kadar faydalı olduğunu bilimsel olarak açıkladıklarını söyleyerek yeni bir yaşayış şekli oluşturmaktadırlar. Zaten din dünyadaki yaşayış şeklinin adıdır.
Artık insanların oturmasına, kalkmasına, yemesine, içmesine,aile arasındaki ilişkilerine, toplumsal faaliyetlerine, çalışmalarına,ekonomilerine, üretmelerine, çevre ile ve doğayla ilişkilerine, hasılı hayatlarının her anlarına bilimsel olarak şöyle yaşarsanız ölmezsiniz korkusu vererek yeni bilim dininin kurallarını insanlara kabul ettirmeye başladılar. Artık bütün semavi dinlerin ve günümüze kadar gelmiş olan diğer yaşayış şekillerinin çöpe atılacağı,yeni bir hayat tarzını insanlara masumane görüntülerle pazarlamaktadırlar. Aile ilişkileri de dahil olmak üzere bütün ilişkileri, insani ilişkilerin dışına çıkararak ahlaktan ve adaletten yoksun bir yaşayış şeklini hayatta kalma pahasına kabul etmemizi istemektedirler. Artık seçim bizim, ya insan olarak kalmayı deneyeceğiz ya da baskılara boyun eğip hayatta üç beş gün daha fazla yaşayabileceğimiz umuduyla yeni yaşayış şekli (din) ile yeni sahte ilahlara selam duracağız.