• imsa
GÜNDEMHaber Girişi : 14 Haziran 2021 15:57

Yeniliklere imza atıldı

Yeniliklere imza atıldı
MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Boğaçhan Göksu, pandemi döneminde MÜSİAD çalışmaları hakkında bilgi verirken “Bizler geniş bir örgütlenme ağının verdiği avantajı elbette proje üretimi ile verimli hale getirdik ve pek çok yeniliğe imza attık” dedi.

Covid-19 virüsünün hızla yayılması nedeniyle alışveriş merkezleri ve mağazaların kapanması perakende sektörünü önemli ölçüde etkilediğini dile getiren Başkan Göksu, “Mevcut durum özellikle cirolarının önemli bir kısmını müşteri trafiğinden elde eden gıda dışı perakende sektörü için büyük zorluklar yaratıyor. Tedarik zinciri, insan kaynakları ve mağaza operasyonlarında oluşan problemleri çözmek ve salgın sonrası sürece sağlıklı bir şekilde geçiş yapabilmek için hem mağaza içi hem de mağaza dışında önlemler almak gerekebilir” ifadelerini kullandı.


DALGALANMALARA YOL AÇTI

“Pandeminin hızla farklı coğrafyalara yayılması neticesinde, bu coğrafyalardaki üretim faaliyetlerinin durması, küresel talebi iki açıdan etkilemiştir” diyen Boğaçhan Göksu, “İlk olarak, klasik anlamıyla, nihai mallara olan talep, ekonomik birimlerin koruyucu tedbirleri veyahut işsizlikte yaşanan artış vb. sebeplerle dalgalanmalar göstermiştir. Bazı ürünlere olan talep artarken, bazı ürünlerin talebi azalmıştır. İkinci ve daha önemli olarak ise, gelişmiş ülkelerde ortaya çıkan üretim kesintileri, küresel tedarik zincirinin her bir aşamasındaki siparişlerde de dalgalanmalara yol açmıştır” şeklinde konuştu.


10 MADDEDE SIRALADI

“Biz MÜSİAD olarak zaten yeni dönemde proje bazlı Komite sistemine çoktan geçmiştik” diyen MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Boğaçhan Göksu şunları söyledi: “Çünkü yeni dünya düzeni hızlı ve proaktif projeler ile teşvik mekanizmalarının verimli kullanılması ve bu sayede etkin bir sermaye stokuna kavuşma zorunluluğu getirmektedir. Ülkemiz maalesef sermaye stoku adına güçlü bir ülke değildir. Bu durumda hem sermaye verimliliğinin sağlanamaması hem uygun proje-destek ya da teşvik sistemlerinin kurulamaması hem de şehirlerin bölgesel avantajlarına uyumlu projelerin geliştirilememesinin rolü büyüktür. Ancak burada bir hususa daha değinmeden geçmek istemiyorum ki Türkiye’de sermaye yapısındaki dağınıklık ve ayrılma sağlam ve sürdürülebilir sermaye stokunun önündeki engellerden biridir. Pandeminin ilk dönemlerinde ne oldu hatırlayalım?  Sermaye, mal ve insan hareketliliği neredeyse durma noktasına geldi ve ülkeler “kendi kendine yetebilme” kuralı ekseninde içe kapandılar. Bu da küreselleşmenin ser kurallarını bir kez daha revize etme gereğini ortaya koydu ve great reset yani büyük sıfırlama denen kavram konuşulmaya başlandı. Neydi büyük sıfırlama?


1. Üretim-ticaret-yatırım senkronizasyonunda her ülkenin öncelikle kendi kaynaklarını öncelemesi

2. İhracat kalemleri ve miktarlarının ancak iç talebin belli ve uzun dönemli hesaplanması sonrası yapılması

3. İthalat bağımlılığının minimize edilmesi

4. Ülkelerin doğal kaynaklarının başta su olmak üzere maden ve türev enerji kaynakları hakkında uzun vadeli politikalarını revize etmeleri

5. İklim değişikliğinin doğal bir sonucu olarak karşımıza çıkacak kuraklık ve onun neticesinde yaşayacağımız gıda fiyatlarındaki artışın oluşturacağı enflasyonist etki ile baş edebilecek planların yapılması

6. Olası salgın ve felaketler karşısında üretimin durmaması ya da aksamanın geçici olması için sağlam üretim üslerinin kurulması

7. Çin merkezli tedarik ve lojistik sisteminin çeşitlendirilmesi ve Çin’e olan bu yüksek bağımlılığın azaltılması

8. Breton Woods sistemi dediğimiz Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu ve Dünya Ticaret Örgütünden oluşan üçlü yapının görev ve yetkilerinin yeniden tartışılması ve gelişmekte olan ülkeler aleyhine yapılan uygulamaların önüne geçilmesi

9. Yaşlanan dünya nüfusu karşısında yeni ve dinamik ülkelerin ön plana çıkması ve onların üretim üsleri haline gelmesi çerçevesinde ekonomik planlamalarını revize etmeye başladılar.

10. Pandeminin yaşattığı şok ile ülkelerin ulus ekonomisi sistemlerine daha fazla ağırlık vermesi.  


İşte yukarıda saydığım bu 10 madde ile artık yerli ve milli sermaye ve sanayileşme politikalarımız, bizi 2023 ve sonrası hedeflere taşıyacak yegâne eksendir. Bu bağlamda bizler geniş bir örgütlenme ağının verdiği avantajı elbette proje üretimi ile verimli hale getirdik ve pek çok yeniliğe imza attık.”


PROJELER TEŞVİK ETMEYE BAŞLADI

MÜSİAD MECLİS çatısı altındaki toplam 23 komitemiz kendi tematik ya da sektörel alanlarına uyumlu projeler ile Anadolu’daki potansiyel yatırımcı ve sanayicileri belli projeler etrafında toplamaya başladıklarını dile getiren Başkan Göksu, “Bu projeler, Anadolu’daki sermaye gücünü, projelere yatırım yapmak veya ortak olmak adına teşvik etmeye başladı. Örneğin Yatırım ve Üretim Üsleri Projemiz ile dar alanlarda üretim yapmakta zorlanan ve bu nedenle ölçek büyüklüğüne erişemeyen küçük ölçekli firmalarımıza tüm ihtiyaçlarının aynı ortamda karşılanacağı bir yaşam ve üretim bölgeleri inşa ederek onları zamanla OSB’lere geçmeye hazır ve kurumsallaşmış firmalar haline getirecek bir model oluşturduk” açıklamasında bulundu.


ÜRETİM ÜSLERİ KURMAK ZORUNDAYIZ

Başkan Bogaçhan Göksu son olarak, “Dünyada ilk on ekonomi arasına girmek için ve her koşulda tekrarlaması muhtemel salgınlar ve afetler için üretim üsleri kurmak zorundayız. Üretim üsleri kurarak, salgın ya da ağır afet durumlarında firmaları, çalışanları ve üretimi korumak, tam kapanma olmadan devam ettirmek mümkün olur.Biz bu modele kısaca KOBİ KULUÇKA MERKEZLERİ adını verdik. KOBİ’lerin eğitimden barınmaya, sosyal aktivitelerden sanat ortamlarına kadar tüm ihtiyaçlarının aynı yaşam alanında karşılandığı bu model, hem emekçilerimiz hem de üreticilerimiz ve aileleri için güvenli bir üretim ve yaşam alanı oluşturmayı amaçlıyor. Bu projemiz de merkezden planlanıp Anadolu’ya doğru aktarılan çalışmalarımızdan biri oldu. Aynı zamanda bu projemiz YOİKK kapsamında SBB tarafından devlet himayesi altında proje olarak tescillendi” diye konuştu.


Haber: Yalçın KÜÇÜK

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.