Bugün sizlerle Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Arş. Gör., Salih KESGİNin kuran ilimleri ve tefsir usülü çalıştayında yaptığı Ayetleri anlamada hadis algısının etkisi NİSÂ SÛRESİ-1. ÂYETİ EKSENİNDE BİR TAHLİL DENEMESİ adlı sunumun ikinci bölümünü paylaşacağız.
Hadis Algısındaki Farklılığın âyetleri Anlamaya Etkisi
Hadislerin Kuranı anlama hususundaki konumuna işaret ettiğimiz bu noktada, bizzat hadislerin kendisini anlama problemi ile yüzleşmekteyiz. Vahyin doğru anlaşılmasına, sünnetin ışığında ulaşırken, sünnet/hadisin anlaşılmasında doğru yoruma olan ihtiyaç kendini hissettirmektedir. Yanlış anlaşılmalar üzerine bina edilecek bir din anlayışının ise, kendi iç bütünlüğünü koruyamaması nedeniyle, dinin uygun görmediği ya da dînî olmayan farklı yorumlara kayması kaçınılmaz olur. Örneğin Enes (ra.)dan gelen Rasulullah (sav) namaza başlarken tekbir almadan yüzünü bize çevirir ve şöyle buyururdu: Saflarınızı düzeltin ve sıklaştırın çünkü ben sizi arkamdan da görüyorum rivayetindeki namaz kıldırırken arkadaki bozuk safların farkında olduğunu anlatmak için kullanılan görme ifadesi, Onun arkasında bir gözünün bulunduğu, elbisenin dahi onu kapatamadığı dolayısıyla sürekli olarak arkasını gördüğü9 şeklinde yorumlandığına kaynaklarımızda şahit olmaktayız.
Bu durumu Muhammed Gazzalinin sözleri ile ifade etmek gerekirse: Müslümanlar hadislerin yanlış anlaşılıp yerinde kullanılmayışından çektikleri kadar uydurma hadislerden çekmemişlerdir. Bu durum öyle bir seviyeye gelmiştir ki artık bütün hadislere şüphe nazarı ile bakanlar ve Müslümanların bu hadislerden kurtulmalarını temenni edenler türemiştir. Doğru yorumlamanın önemini bir kez daha gözler önüne seren bu ifadelerin ardından çalışmamıza konu olan Nisâ sûresi 1. âyetteki ( nefs) ve ( minha) kavramlarının ilgili rivayetler ışığında nasıl anlamlandırıldığını tartışmak istiyoruz.
Nisâ sûresi 1. âyetin Meallerdeki Yansımaları
Çalışmamızda N isâ sûresi 1. âyetteki ... ...الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا ifadesinin anlaşılması üzerinde duracağız. âyetteki bu ifadeler kimi meal-tefsir çalışmalarında Hz. Ademin yaratılışı ve ardından Hz. Havvanın Hz. Ademden yaratılması şeklinde anlaşılırken, kimi meal-tefsir çalışmalarında ise Hz. Adem ile Hz. Havvanın aynı özden yaratıldıkları şeklinde anlaşılmıştır. Araştırmamıza konu olan bu âyet, meallerden bir kısmında şu şekilde tercüme
edilmiştir:
...sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan eşini yaratıp...(Hamdi yazır)
...sizi bir tek nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan...(Diyanet)
...sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini var eden...(M.Zeki Duman)
...sizi tek bir kişiden yaratan, eşini de ondan var eden...(Hamdi Döndüren)
...sizi bir tek kişiden yaratan ve ondan da eşini yaratıp... (Suat Yıldırım)
...sizi bir candan yaratıp, ondan eşini de yaratan...(Hüseyin Elmalı vs)
...sizi bir tek can(lı)dan yaratan, ondan da eşini var eden...(Muhammed Esed)
...sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden...(Mustafa İslamoğlu)
...sizi tek bir can özünden yaratan, aynı özden eşini de yaratıp...(Mustafa Öztürk)
...sizi bir tek nefisten (nefes alan candan) yaratan ve ondan eşini yaratıp (Süleyman Ateş)
Meallerde de görüldüğü üzere, âyet çevirilerinin farklılaştığı nokta, nefs kavramının nasıl anlaşılacağı ve buna bağlı olarak da minha ifadesinin nasıl anlamlandırılacağı hususundaki kanaat farklılığı olmuştur. Nefsin kişi, nefis, can, canlı, can özü ve cevher olarak anlamlandırıldığını gördüğümüz meallerde bu anlam çeşitliliğinin arkasındaki temel sebebin nefse verilen anlama göre insanın eşinin yaratılışına dair kanaatlerin değişecek olmasıdır.
Nefs kişi anlamıyla kullanılacak olursa bu Hz. Adem olarak algılanacak ve eşinin ondan/ minha yaratılmış olduğu ortaya çıkacak, eğer nefs cevher, can özü anlamında algılanacak olursa nefs hem Hz. Ademin hem de eşinin ayrı ayrı yaratıldığı ortak kaynak olarak algılanacaktır. Meallerde bu hususta yer alan kanaat farklılığı aynı şekilde tefsirlere de yansımış ve âyetin anlaşılmasıyla ilgili çok farklı kanaatler ortaya çıkmıştır.(Bölüm sonu)