YÖRSİADın konuğu olan SDÜ (Süleyman Demirel Üniversitesi) Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mustafa Genç yaptığı açıklamasında Yörük Kültürünün aslında her noktası sanat dedi.
YÖRSİAD ( Yörük Sanayici ve İş İnsanları Derneği) uzun bir aradan sonradan sonra Pandemi kuralları çerçevesinde, sabah kahvaltısında bir araya geldi. Döşemealtı Hilmi Beken Restaurantın bahçesinde açık havada düzenlenen kahvaltının konuğu SDÜ (Süleyman Demirel Üniversitesi) Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mustafa Genç oldu. Konuk Mustafa Genç YÖRSİAD üyelerine Yörük Kültüründe Sanat konulu bir konuşma yaptı. Genç ayrıca, Isparta Çevresi Yörük Kültürü kitabını üyelere dağıtırken, Başkan M.Aykut Ege de konuk Gençe Yörük keyfiyesi hediye etti.
Uzun bir aradan sonra bir araya geldiler!
YÖRSİAD Başkanı M.Aykut Ege, uzun bir aradan sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirtirken, konuk Doç.Dr. Mustafa Gençe katılımları için teşekkürlerini sundu. Başkan M.Aykut Ege, Uzun bir arada sonra Pandemi kuralları çerçevesinde bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Geçtiğimiz süre içerisinde online toplantılarımızı yapmıştık. Birbirimizi ve bu özel organizasyonlarımızı özlemişiz. Bugünkü konuğumuz bizleri kırmayarak Ispartadan gelen SDÜ (Süleyman Demirel Üniversitesi) Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mustafa Genç oldu. YÖRSİAD olarak biz elimizden geldiğince sanata destek vermeye çalışıyoruz. Bugün Yörüklerin sanata bakış açısını daha yakından öğrenmiş oluyoruz dedi.
Yörük Kültüründe misafir çok iyi karşılanır!
SDÜ(Süleyman Demirel Üniversitesi) Güzel Sanatlar Fakültesi Doç.Dr. Mustafa Genç yaptığı konuşmasında, YÖRSİAD üyeleri ile bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Doç.Dr. Mustafa Genç Yörük Kültüründe misafir çok iyi karşılanır. Bunun nedenini babama hep sormuşumdur. Babam der ki; biz dağlarda gezerken karşılaşacağınız insan sayısı çok az olur. Hayvanlarımız ile sürekli olarak dağlarda gezeriz. Gezerken de gördüğünüz insanlar ile de konuşmak için heyecan duyarsanız. O yüzden de ben burada yerleşik hayatta da sizleri bu misafirperverliği görmekten büyük memnuniyet duydum. Hepinize çok teşekkür ediyorum dedi.
Yörüklerin göç sırasında en temel taşarından bir tanesi göç sürecidir!
SDÜ (Süleyman Demirel Üniversitesi) Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mustafa Genç , Yörük Kültürünün her noktasında sanat olduğuna da dikkat çekerek Aslında kavramlara bakarken bizler hep hayatı farklıymış gibi algılıyoruz. Sanat sanki hayatın çok dışında bambaşka bir yerdeymiş gibi algıladık. Bilimin geldiği noktada 20 YY. başlarında göreceli izafiyet teorisi çerçevesinde alanların uzmanlaşması kavramların farklı yere gitmesi gibi farklı görüşler ortaya koyuyor. İnsan bir bütün. Ne kadar bilime ihtiyacı varsa, o kadar dine ihtiyacı var, ne kadar inanca ihtiyacı varsa bir o kadar felsefeye ihtiyacı var, ona ihtiyacı olduğu kadar da sanata ihtiyacı var. Bu bütünlüğü bizler yakaladığımızda aslında çok psikolojik sorunları olmayan, depresyona girmeyen gerçekten kendi ile barışık insanlar olabiliyoruz. Yörük Kültürünün aslında her noktası sanat. Bende küçüklüğümde belli dönemlerde kara çadırda belli bir vakit geçirmiş bu hayatın içinden gelen birisiyim. Bugün bizlerin çok üst düzeye yerleştirdiği batılı sanatçıların bir çoğunu, Toros dağlarına 300 sene önce getirmiş olsaydık, onların öğreteceği sanatsal üretim ne oldurdu? Bu soru aslında insanların içinde olduğu coğrafya, geçim kaynağı ve bununla beraber ürettiği üretim süreçlerinin güncellenirliğini bende pekiştirmişti. Yörüklerin göç sırasında en temel taşarından bir tanesi göç sürecidir. Havalar ısınmaya başladığı zaman hiçbir yörüğü tutamazsınız. Güzellik dağlardadır. Göçmektedir. Özgürlüktedir. Sanatın temel noktasını oluşturan bu duygu da içimizdeki özgürlük duygusudur diye konuştu.