Ercan ve Fatih Şener kardeşler ömürlerinin 40 yılını saatleri ayarlamaya verdiler. Akseki ilçesinden Antalya’ya uzanan bir ‘zaman hikayesi’… Şener Kardeşler “Saat bazen bir baş belası bazen ekmek kapısı” diye anlatıyor zamanı ayarlamayı.
Ercan ve Fatih Şener Kardeşler ömürlerinin 40 yılını saatleri ayarlamaya verdiler. Antalya Akseki ilçesinden Antalya’ya uzanan bir ‘zaman hikayesi’
Ercan Şener Akseki ilçesinde yaşayanların çoğunun mesleğinin saatçilik olduğunu belirterek “Aksekililer nereye giderse gitsin saatçilik, saat tamirciliği yapıyor. Memleketinden yanına kim geldiyse nesilden nesile taşımışız bu mesleği. Ancak bizler son temsilcileriyiz diyebiliriz” dedi.
Küçük yaşlarda ailesindeki saat tamirciliği yapan akrabalarından görüp merak ettiğini küçük yaşlarda saatçilik yapan akrabalarının yanında gidip gelirken mesleği yapmaya başlayan Şener kardeşler “Merakla başladığımız saat tamiri mesleğini kaybolan yıllara rağmen alttan çırak yetişmemesi nedeniyle ayakta tutmaya çalışıyoruz” dedi.
FATİH ŞENER “ilk işe başladığımızda elimizde bir bavul saatleri Antalya’da satmaya çalışıyoruz. 5 ay uğraştık satmak için ama alan olmadı. Tam işi bırakacağız derken elimizdeki saatleri satmak için dolaştırdığımız bavul yolda düştü. O dönem Antalya’nın önemli bilinen kuyumcularından biri bavulun sesine başını kaldırdı. Saatlerin büyük bir bölümünü satın aldı. Yine aynı gün bir başka Antalya’nın en zengini diye bilinen bir isime gittik şansımızı denedik. Adam telefonla konuşurken yüzümüze bile bakmadan saatleri küçük serçe parmağı koluna sıralayarak hepsini satın aldı. o gün işi bırakmaktan vazgeçtik”
AKILLI SAAT DEĞİL KOLA TAKILAN TELEFON
Türkiye'de en iyi saatlerin mekanik saatlere göre pilli saatler olduğunu söyleyerek, mekanik saatlere göre pilli saatlerin daha uzun ömürlü olduğunu söyleyen Şener, “Mekanik, duvar saati, pilli olsun her türlü duvar saatini tamir edebiliyoruz. Akıllı saatler çıktığından beri kordonlu geleneksel saatlere ilgi azaldı. Ancak akıllı saat dedikleri aslında saat değil bir nevi kola takılan telefon” dedi.
Artık kimsenin saat tamir ettirmekle uğraşmadığını belirten Şener, “insanlar gidip ucuz saatlerden alıyor onlarda alerji yapıyor. Benim saat almak isteyenlere önerim, saat bir kere alınır onu da iyisini almalılar. Saate takılan piller bile önemli kötü pil katarsanız saatinize zarar verirsiniz. Saati saat ustasına tamir ettirmeliler. Çünkü bazen geliyor öyle herkes saat tamiri bilmez. İnsanlar bir sürü yere gidiyor saatleri daha çok bozulmuş oluyor” diye anlattı.
KOL SAATİ İHTİYAÇ DEĞİL AKSESUARA OLDU
“Saat bir yerden bakınca baş belası bir yerden bakınca ekmek kapısı” diyen Şener kardeşler, eskiden saat almanın zor olduğunu ve alınınca bir tane alındığını söyleyerek “Akıllı saatler çıktığından bu yana kol saatlerinin aksesuara dönüştü. Önceden çeyizlik alışverişlerin olmazsa olmazı olan saatler artık sadece aksesuar. Erkek takısında özellikle çeyiz listelerinin başında gelirdi. Tüm gelenekler değişti. Şimdi ilkokul çocuğu akıllı saat istiyor” diye ifade ediyor.
Saatlerin dönüşümü
Dönemine göre saat türlerinin de değişimini anlatan Ercan Şener “Geçmişte incecik kayışlı, küçük kadranlı olmasına alıştığımız, bir kadının bileğinde zarif bir bilezik gibi taşıdığı değerli bir aksesuar olarak görülürdü kol saatleri. Sonra dijitallere bıraktı yerini. Şimdilerde ise akıllı dediğimiz saatlere yerini bıraktı” dedi.
MÜHÜBE TAŞKIN