Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir açıklama yayınladı.
Eğitim Bir Senden hak ihlallerine tepki
Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir açıklama yayınladı.İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ilan edilmesinin üzerinden 72 yıl geçmesine karşın emeğin sömürülmesine,haksızlıkların sürmesine, kanın akmasına, masumların öldürülmesine, insanların yerinden yurdundan edilmesine engel olunamadığını belirten Miran, Haksızlık artık bireysellikten çıkmış, bazı ülkelerin yazgısı hâline gelmiş; şiddet kanıksanmış, zulüm egemenlik enstrümanına, körlük ve sağırlık bir iletişim biçimine dönüşmüştür dedi.
Hukuk, adalet ve eşitlik sıra dışı
Başkan Miran, evrensel değerleri ayakta tutmak, insanı korumak, haklarını savunmak idealiyle gündeme getirilen ve tüm dünyaya ilan edilen bu bildirgenin, maalesef insanlığın hiçbir mağduriyetine çare olamadığını, bu bildirgeye rağmen insanlığın ne yazık ki önleyici, etkin bir irade gücü ortaya koyamadığını vurguladı. Dünyanın birçok coğrafyasında emperyalist güçler sömürü düzenlerini devam ettirmekte, insani değerlere karşı saldırılar sürmekte, hak ihlalleri dayanılmaz boyutlara ulaşmaktadır diyen Eyüp Bülent Miran, bazı coğrafyalarda savaşın normal hayat düzeni, terörün gündelik olay, mülteciliğin kader; barış, huzur ve adaletin ise sıra dışı bir hâl aldığını, haksızlık, sömürü, açlık, ölüm, şiddet ve istismarın sıradan;hukuk, adalet ve eşitliğin sıra dışı hale geldiğini işaret etti.
Haksızlık bireysellikten çıkmış
Miran sözlerini şöyle sürdürdü: Haksızlık artık bireysellikten çıkmış, bazı ülkelerin yazgısı hâline gelmiş; şiddet kanıksanmış, zulüm egemenlik enstrümanına, körlük ve sağırlık bir iletişim biçimine dönüşmüştür. İnsanca yaşama hakkının sınırlarını belirleyen beyannameye rağmen, ne yazık ki, emeğin sömürülmesine, haksızlıkların sürmesine, kanın akmasına, masumların öldürülmesine, insanların yerinden yurdundan edilmesine engel olunamadı.Srebrenitsada, Hocalıda, Halepçede,Doğu Türkistanda yaşanan soykırımlar bu dünyanın gözü önünde gerçekleşmiş;Filistin, Irak, Afganistan, Suriye, Libya göz göre göre işgal edilmiş; iç savaş, salgın ve açlık insanlık tarafından Afrikanın normal hâli gibi kanıksanmıştır
Aylan Bebeklerin cansız bedenleri sahile vuruyor, George Floydlar sırf ten renginden dolayı sokak ortasında resmî üniformalılar tarafından katlediliyor, Pierre Webolar maç esnasında stadyumda ırkçı saldırıya uğruyor. İslamofobi bilinçli bir şekilde yaygınlaştırılıyor, Peygamberimiz Hz. Muhammede (SAV) yapılan hakaretlere başka konularda özgürlük savunucusu, barış elçisi olanlar sağır ve dilsiz kalıyor. Mescid-i Aksaya yönelik çirkin saldırılar karşılıksız kalıyor. Bütün bunlar göstermektedir ki, başta Batı olmak üzere, birçok devlet için bazı temel insan hakları bile sadece kendileri için geçerlidir
Dünya, insan hakları konusunda bu Aralıkta da sınıfta kalmıştır. Bugün dünyanın vicdanlı tüm insanlarının, uluslararası kuruluşların,hükûmetlerin önündeki en büyük görev, insanlığı tehdit eden tehlikelere karşı tedbir almak, maddi ve manevi tüm tahripleri ortadan kaldıracak adımları atmaktır. Siyasetçilerin, sivil toplum örgütlerinin, medyanın ve münevverlerin bu konuda sorumluluğu büyüktür, hassasiyetleri de o oranda yüksek olmalıdır.Eğitim-Bir-Sen olarak, hak ve özgürlük mücadelemizde, hayat hakkının kutsal, masum bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmek gibi olduğu bilinciyle her coğrafyada hayatı savunduk; insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla emek mücadelesi verdik;afette, mağduriyette, kimsesiz bir el gördüğümüz her yerde biz buradayız dedik. Barışın, adaletin ve özgürlüğün savunuculuğunu yaptık. Aynı ideallere inananların dayanışma içerisinde, adil olanların daha güçlü, emeğin daha kıymetli olduğu; hiçbir insanın mağduriyet ve mahrumiyet yaşamadığı bir dünya temennisiyle